Kadın ve Spor

Kadın ve spor arasındaki en büyük bağlantı şüphesiz kadın beynidir! Peki kadın beynini farklı kılan nedir?

Geçmişe ait detayları erkeklere göre çok daha fazla hatırlatan amigdala bölgesi, yani duygusal bellektir. Duygusal bellek, geçmişte yaşadığımız olumsuzlukları kaydeden bir sistemdir. Kadın detaycı olduğu için doğal olarak olumsuzlukları daha çok ve sık hatırlar. 

Geçmişteki olumsuzluklar çok tekrarlandığında mutsuzluk çemberinde bir döngü oluşur. Bu içinde bulunduğun anı kaliteli yaşamayı engellediği gibi geleceğe ait hayal kurma ve eyleme geçmeyi de zorlaştırır. Burada self kontrole sahip düzenli işler yapanlar, geçmişe ait olumsuz bağlantıları azaltabilirler. Şimdiki zamanı yönetmek kesinlikle bir disiplin işidir. Ana odaklanmak için deneyimlerin servisinin azaltılması gerekir. Epinefrin ve norepinefrin hormonları biz baskı altına girdiğimizde böbrek üstü bezleri yoluyla amigdala bölgesine ulaşır, kan yoluyla bedenimize yayılırlar. Beyin bedenin aldığı glikozun 3/2’si normal şartlarda zaten kullanılmaktadır. Beyin baskı altına girdiğinde ise glikozun tamamını kullanır. Baskı altında doğal olarak kan basıncı artar, nabız yükselir ve tüm damarlar baskılanır. İşte düzenli spor kadınlarda bu akışı kolaylaştırır. Spor sadece fiziksel bir olgu değildir. Bir kadın günde ortalama 24.000 kelime kullanır. Üstelik bu kelimeleri tüketmezse ertesi güne devreder. Erkekler 12.000 kelime kullanır. İster takım sporları ister bireysel sporlar kendini ifade etme ve kelimeleri tüketme, etkileşim alanı yaratır. Başarılı rol model kadınlar diğer kadınların kendilerini ortaya çıkartma, acı eşiğini yükseltme ve motivasyon kaynağıdırlar. Başarmış kadınlar olimpiyatlarda altın madalya alan kadınlar, her zaman hemcinslerini spora teşvik eder ve rol model olarak motive ederler.

Spor rekabet ve işbirliği arasında ince çizgiyi kendi doğasında üretir. Kadınlar bunu en iyi sporla ifade edebilirler. Çünkü, spor fiziksel, zihinsel, ruhsal ve sosyal doygunluğa ulaşabilecekleri bir bütündür. Spor söylenen mazeret uyduran mutsuz insanları sisteminde barındırmaz. Bunu öğrenen kadınlar sonuçlara ve sürekli gelişime açıktırlar. Kadın beyni olumsuzluklara odaklanmayı sevse de, erkeğe oranla çok daha duygusal olsa da, spor bedeli ödemeyi, başarı için sorumluluk almayı çok hızlı öğretir. Bunu keşfeden spor yapan kadınlar minik adımlarla da olsa dev değişimlere uğrarlar. Hayatın kontrolünü ellerine daha hızlı alırlar. Fiziksel, zihinsel, ruhsal ve sosyal değişime çok çabuk uyum sağlarlar.

Briantracy  (eylem duygudan önce gelir) derken harekete geçen insanların duygularını muhteşem yönettiklerini, zafer listelerini yapabildiklerini, popüler kültür dayatması ile mucizevi anlık değişim yerine her hafta %5’lik değişimler ile sürekli kendilerini geliştirirler. Kadın için hayatın kontrolünü eline almanın en önemli self kontrol anahtarı belirli disiplinler altında yapılan düzenli sporla gerçekleşir. Kadın aslında doğasında var olan üretkenliği sporla da ifade eder. Yaşam kaybetme korkusu ile kazanma arzusu arasında konfor alanı yaratmaktır. Spor yapan kadın bunu oluşturduğunda hayatı çok keyifli hale gelir. Unutmayın, Dünya kadınla kadınsa bakımla güzeldir ve en güzel bakım spordur.

Yağmur AKPINAR